Kemik Erimesi
Halk dilinde kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz, kemiklerdeki mineral yoğunluğunun azalmasına bağlı olarak kemiklerin zayıflaması ve kırılganlığı olarak tanımlanmaktadır. Bol miktarda kalsiyum içerek kemik yapımı doğumdan 20’li yaşlara kadar devam eder.
Ergenlik olarak kabul edilen bu dönemden sonra kemik oluşumu ve kemik yıkımı aynı düzeye gelir. Yani kemik yıkımı 30 yaşında başlar. Bu nedenle bu yaştan sonra kalsiyum ve D vitamini alınarak kemik kütlesi desteklenmelidir. Osteoporoz, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülen, 45 yaş ve üzeri kişilerde daha sık görülen bir iskelet sistemi hastalığıdır. Kemik erimesi, bir kişinin yaşamında erken dönemde önemli bir etkiye sahip değildir, ancak yaşlandıkça kemiklerde hasara neden olabilir.
Yazı İçeriği
Osteoporoz Nedir?
Kemik erimesi sistemik bir hastalıktır. Ancak bu zamanda erime, kemiğin fiziksel olarak erimesi değil, kemik yoğunluğunda azalma anlamına gelir. Kemik yoğunluğunun azalması ve kemik yapısının zayıflaması olarak tanımlanabilecek bir hastalıkta kemiğin iç yapısındaki delikler büyür. Hastalık kemiğin sertliğini ve kalitesini kaybetmesine, zayıflamasına ve daha kırılgan hale gelmesine neden olur.
Yaşam süresinin artmasıyla birlikte dünyada en sık görülen kemik hastalığı olan osteoporoz, ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelmektedir. Kemiklerin mikro mimarisinin bozulmasına neden olan osteoporoz her yaşta ortaya çıkabilse de en çok 45 yaş ve üzeri kişilerde görülür. 45 yaş üstü kadınların üçte birinde görülürken, erkeklerde bu oran beşte birdir.
Osteoporoz önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ancak bazen hastalık sinsi olarak kabul edilir çünkü kırık oluşana kadar herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bu nedenle, zamanında teşhis için 45 yaşından sonra düzenli sağlık kontrolleri yaptırılması önerilir. 65 yaşından sonra kadın ve erkeklerin 70 yaşından sonra kemik yoğunluklarını ölçtürmeleri gerekir.
Kemik Erimesi Nasıl Gelişir?
Kemik dokusu; osteoblast adı verilen kemik oluşturan hücrelerden ve osteoklast adı verilen hücreleri yok edici hücrelerden oluşur. Farklı fiziksel aktiviteler veya dış etkenler nedeniyle kemiğe binen yüke bağlı olarak kemikteki doku yoğunluğu bu hücrelerin aktivitesi ile düzenlenir. Örneğin en çok kullanılan uzuvları oluşturan kemikler üzerindeki yük arttığında osteoblast üretimi hızlanır ve buradaki kemik dokusu güçlenir. Bu sayede spor gibi fiziksel faaliyetler kemiklerdeki üretim olaylarını tetikleyerek kemiklerin daha güçlü ve daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Aynı şekilde sabit bölgelerdeki kemik dokusu da zamanla osteoklast aktivitesi ile zayıflamaya başlar.
Bununla birlikte osteoblast ve osteoklastların aktivitelerinin farklı hormonlar tarafından düzenlendiği söylenebilir. Bu anlamda kemiklerimiz vücut için kalsiyum depolamada rol oynadığı için parathormon, kalsitonin ve D vitamini gibi kandaki kalsiyum seviyesini düzenlemeye yardımcı olan hormonlar bu hücreleri etkileyerek dengeyi sağlar. Bununla birlikte kemik metabolizmasını düzenler. Kemiği etkileyen bir diğer önemli hormon grubu, östrojen ve testosteron gibi steroid hormonlardır.
Bu bağlamda hormon düzeylerindeki değişiklikler de doğrudan kemik metabolizmasını etkileyebilir. D vitamini eksikliği, çeşitli koşullarda azalan hormon seviyelerine bağlı olarak kemiklerdeki üretken faaliyetleri olumsuz etkileyebileceği gibi, kemiklerdeki yıkıcı faaliyetleri de hızlandırabilir.
Tüm bunların bir parçası olarak, kemik metabolizmasının bozulduğu veya hormonal dengenin bozulduğu durumlarda artan kemik yıkım aktiviteleri nedeniyle kemik dokusu zamanla zayıflar. Kemik dokusunun zayıflamasının başladığı ilk aşama osteoporoz olarak bilinirken, klinik olarak belirgin ilerleyici kemik kaybı osteoporoz olarak adlandırılır. Osteoporozun kırık gibi belirgin semptomlara neden olduğu durumlarda şiddetli veya şiddetli kemik erimesi mevcut olabilir.
Kemik Erimesinin Nedenleri
Kemik erimesi; klinik pratikte altta yatan mekanizmaya göre iki ana kategoriye ayrılır. Yaşla birlikte metabolizmanın azalması nedeniyle kemik dokusunun zayıfladığı bir duruma senil veya tip 1 kemik erimesi olarak adlandırılır. Hormonal dengenin azalmasına bağlı olarak kemik dokusunun zayıflaması durumu postmenopozal osteoporoz veya tip 2 osteoporoz olarak bilinir. Ayrıca osteoporoz, kemik erimesinin tipine göre primer sekonder ve etkilendiği kemik dokusuna bağlı olarak trabeküler-kortikal gibi farklı tiplere ayrılabilir. Bu kapsamda kemik erimesi için risk faktörü olarak kabul edilen durumlar şu şekilde sıralanabilir:
İleri Yaş: Yaşlanma, osteoporozun en yaygın nedenlerinden biridir. Sonuç olarak, yaşla birlikte, kemik yıkımı olayları, kemik dokusu üretimi ve yapım olaylarından daha sık meydana gelmeye başlar. Özellikle 65 yaşından sonra kemik dokusu kaybı daha belirgin hale gelir ve kırılma riski de artar. Bu tip 1 osteoporoza yol açar. Tip 1 kemik erimesinden en çok etkilenen kemikler pazı kemiği ve kaval kemiği gibi uzun kemiklerdir.
Menopoz: Kemik erimesi için bir diğer önemli risk faktörü, kadınlarda gözlenen menopozdur. Menopoz ile östrojen üretimi önemli ölçüde azalan kadınlarda, kemik yapım olaylarının çalışması azalır ve kemiklerin imhası hızlanmaya başladı. Bu durumda, tip 2 osteoporoz oluşur. Menopoza göre, özellikle omurga ve el bilek kemikleri hızlı bir şekilde izlenir ve ciddi kırık vakaları görülür.
Genetik: Birinci derece akrabalarınızda kemik erimesi varsa, osteoporoz olma riskiniz artar.
Hareketsizlik: Kırık, felç gibi birden fazla nedene bağlı olarak birden fazla organın veya tüm vücudun hareketsiz kalmasıyla sonuçlanan durumlarda, etkilenen kemiklerde osteoporoz derecesinin kaynaşması görülebilir.
Vücut Yapısı: Kısa boylu, düşük kilolu ve kısa kemikli kişilerde kemik erimesi riski yüksektir. Bununla ilgili olarak aşırı kilolu bireylerde kemiğe binen yük nedeniyle kemik dokusunun daha güçlü olması da osteoporoz riskini azaltır; ancak bu durumda eklem hastalığı riski artar.
Beslenme Bozukluğu: Yeterli vitamin ve minerallerin yokluğunda kemik metabolizması olumsuz yönde etkilenerek osteoporoza neden olabilir.
Tiroit Hastalıkları: Hipertiroidi durumunda, tiroid bezi normalden daha aktif olduğunda kemik metabolizması hızlanır ve yıkıcı olaylar üretken olayları aşmaya başlar. Sonuç olarak, zamanla gücünü kaybeden kemik dokusu osteoporoza yol açar.
Paratiroit Hastalıkları: Vücuttaki kalsiyum metabolizmasından paratiroit bezleri sorumludur. Bu anlamda, kandaki kan hormonu, normalden daha fazla kalsiyum seviyesini arttırır, tahrip edilmiş kemikler ve osteoporoz görülebilir
Şeker Hastalığı: Diyabetli kan şekerindeki kontrolsüz artışlar böbrekleri etkileyerek kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkileyebilir ve kemik doku hücrelerinin aktivitesini inhibe ederek kemik erimesinin artmasına neden olabilir.
İlaç Kullanımı: Kortizol hormonu düzeyine yakın ilaçların kontrolsüz kullanılması durumunda ya da çeşitli ilaçların yan etkisi olarak kemik erimesi olabilir.
Yumurtalık Yetmezliği: Östrojen üreten organlar olan yumurtalıkların erken yaşta hormon üretimini kaybetmesi erken menopoz olarak bilinir ve menopoza benzer şekilde kısa süreli osteoporoza yol açabilir.
Osteoporoz Belirtileri Nelerdir?
Kemik erimesi belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Boyda kısalmaların meydana gelmesi,
- Kalça kemiğinde kırıklar,
- Bel ve sırt bölgelerinde ağrı,
- Omurgada ve kaburgada kırıklıklar,
- Sırt bölgesinde kamburlaşma,
- Omuzların yuvarlaklaşması,
- El bileğinde kırıklar osteoporoz belirtileri olarak sayılabilir.
Kemik Erimesi Riskini Nasıl Azaltabilirim?
Egzersiz: Mümkünse, düzenli kilo kontrolü sağlayan egzersizler ( yürüme, koşma vb. ) kemik kaybını azalttığı ve yeni kemik oluşumunu sağladığı için devam ettirilmelidir.
Beslenme: Vücut kendi kalsiyumunu üretemediği için yüksek kalsiyumlu bir beslenme alışkanlığı gereklidir ve bu kemik kaybının hızını azaltır.
Kırılma Riskini Azaltmak: Kemik erimesini ve kırılma riskini azaltmak için harekete ve günlük aktivitelere önem verilmelidir.
Yeterli Güneş Işığı Almak: Düzenli fakat orta derecede güneş ışığına maruz kalmak vücutta D vitamini üretilmesine yardımcı olur.
Kimler Risk Altındadır?
- Yaşı 60’ın üzerinde olan kişiler,
- Sigara kullanan kişiler,
- Alkol tüketen kişiler,
- Fiziksel aktivitesi az olan kişiler,
- Uzun süre boyunca yatak istirahatinde olan kişiler,
- Kalsiyum oranı düşük yiyeceklerle beslenen kişiler,
- Kemik kaybına neden olabilecek ilaçların kullanılması.
Kemik Erimesi Tanısı Nasıl Konulur?
Menopoz sonrası başta diz ağrıları olmak üzere çeşitli kemik ağrılarında mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu şikayeti olan hastaların laboratuvar tetkikleri ve radyolojik tetkikler istenir. Bunlar:
- Kanda kalsiyum ve fosfat seviyeleri,
- Hormon seviyeleri,
- Kişinin beslenme durumunun vitamin ve mineral ölçümleri ile değerlendirilmesi,
- Radyolojik olarak kemik mineral yoğunluğu değerlendirmesi,
- Düz iskelet grafileri özellikle ağrılı bölgelerde kompresyon kırıklarının varlığını değerlendirmek için sıklıkla kullanılır.
Kemik Erimesi Nasıl Önlenebilir?
Osteoporoz Tanısı Nasıl Konur?
Menopoz sonrası başta diz ağrıları olmak üzere çeşitli kemik ağrılarında mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu şikayeti olan hastaların laboratuvar tetkikleri ve radyolojik tetkikler olması gerekmektedir. Bunlar başlıca:
- Kandaki kalsiyum ve fosfat seviyelerine bakılır,
- Hormon seviyelerinin belirlenmesi,
- Kemik mineral yoğunluğunun radyolojik olarak değerlendirilmesi,
- Vitamin ve mineral ölçümleri ile kişinin genel beslenme durumunun değerlendirilmesi,
-
Özellikle kompresyon kırıklarının varlığının değerlendirilmesi Basit kemik radyografilerinde ağrılı alanlar.
Osteoporoz Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?
Osteoporozun tedavisi; Kişinin vücudunun özellikleri, potansiyel risk faktörlerine ve osteoporozun ciddiyetine göre esnek bir şekilde planlanmaktadır. Kesin osteoporozun tedavisi, kişinin yaşam tarzında bulunmazsa da, birçok farklı değişiklik ve tedaviyle osteoporozu kontrol edebilir ve kırıkların ciddi hasar oluşturmasını önleyebilir. Bu durumda, kemik erimesi tedavisinde uygulanan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
- Kemik dokusunun gelişiminde hayati öneme sahip Kalsiyum ve D vitamini gibi mineral ve vitaminlerin takviyesi yapılır.
- Osteoporoz tedavisinde kullanılan en yaygın ilaç sınıfı bifosfonatlardır. Bifosfonatlar kemik dokusunda birikir, kalsiyum ile birleşir ve kemikleri güçlendirir.
- Menopozda osteoporoz; Menopoz sonrası hormon düzeylerindeki değişiklikleri düzelterek önlenebilir. Bu bağlamda menopozda uygulanan hormon replasman tedavisinin osteoporoza karşı koruyucu etkisi vardır. Hormon replasman tedavisinde hastalara östrojen veya östrojen reseptörlerini modüle eden ilaçlar verilir.
- Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de kemik erimesine testosteron hormonunun uygulanması kemik sağlığının düzenlenmesinde etkili olur.
- Kemik metabolizmasını düzenleyerek üretim olaylarını tetikleyen teriparatid ve stronsiyum gibi ilaçların da uygulanması mümkündür.
- Kemik yıkımına neden olan faktörleri kontrol etmek için denosumab gibi ilaçlar kullanılabilir.
- İlaç tedavisine ek olarak kişinin vücut özelliklerine göre egzersiz yapması kemikleri güçlendirmek için çok önemlidir.
Kemik Erimesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Genç Yaşta Kemik Erimesi Olur Mu?
Osteoporoza neden olmasıyla ilişkili bir hastalık veya ilaç gibi risk faktörleri varsa daha genç yaşlarda da ortaya çıkabilir.
Nedeni bilinmeyen, ancak genetik olan osteoporoz, erken erişkinlik döneminden başlayarak ara sıra gelişebilir. Ek olarak, bazı hamile kadınlarda gebelik osteoporoz ve emziren annelerde erken kemik erimesi görülür. Ancak bunlar genellikle kendiliğinden geçebilir.
Kemik Erimesinin Kadınlarda Daha Çok Görülmesinin Nedeni Nedir?
Kemik erimesinin kadınlarda daha çok görülmesinin en önemli sebebi östrojendir. Menopoz sürecinde östrojenin ani bir şekilde azalması da kemik erimesinin en önemli nedenlerinden biridir. Bununla birlikte kadınların kemik yapısı erkeklere göre daha ince, kas kitlesi de daha azdır.
Kemik Erimesinden Korunmak Mümkün Müdür?
Kemiklerin en çok büyüdüğü ve güçlendiği yaş 30 yaşına kadardır, D vitamini ve kalsiyum takviyesi yapılmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Ayrıca tütün ve alkol gibi birçok hastalığa neden olan bağımlılık yapan maddelerin kullanımından da kaçınmak gerekir. Bunlara dikkat edildiği sürece, osteoporoz riskinizi en aza indirirsiniz.
Osteoporoz Hangi Vitamin Eksikliğinden Görülür?
D vitamini eksikliği ile kemik gücü kalitesi arasındaki ilişki iyi bilinmektedir. Uzun süreli D vitamini eksikliği osteoporoz için önemli bir risk faktörüdür.
Kemik Erimesinde Ağrı Görülür Mü?
Osteoporozlu hastalar özellikle sırtta ağrı hissederler. Yaşlı hastalarda ağrı ve kas sertliğine neden olur. Kemik kaybı, iç yapıda bir azalma olduğu kadar kemik yoğunluğunda da bir değişiklik anlamına gelir.
Kemik Erimesi En Sık Nerelerde Görülür?
Osteoporoz genellikle omurga, kalça ve el bilek bölgelerinde sık olarak görülmektedir. Bu yüzden kemik ölçümü yapılırken özellikle bu bölgeler seçilir.
Kemik Erimesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Genç Yaşta Kemik Erimesi Olur Mu?
Osteoporoza neden olmasıyla ilişkili bir hastalık veya ilaç gibi risk faktörleri varsa daha genç yaşlarda da ortaya çıkabilir.
Kemik Erimesinin Kadınlarda Daha Çok Görülmesinin Nedeni Nedir?
Kemik erimesinin kadınlarda daha çok görülmesinin en önemli sebebi östrojendir. Menopoz sürecinde östrojenin ani bir şekilde azalması da kemik erimesinin en önemli nedenlerinden biridir. Bununla birlikte kadınların kemik yapısı erkeklere göre daha ince, kas kitlesi de daha azdır.
Kemik Erimesinden Korunmak Mümkün Müdür?
Kemiklerin en çok büyüdüğü ve güçlendiği yaş 30 yaşına kadardır, D vitamini ve kalsiyum takviyesi yapılmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Ayrıca tütün ve alkol gibi birçok hastalığa neden olan bağımlılık yapan maddelerin kullanımından da kaçınmak gerekir. Bunlara dikkat edildiği sürece, osteoporoz riskinizi en aza indirirsiniz.
Osteoporoz Hangi Vitamin Eksikliğinden Görülür?
D vitamini eksikliği ile kemik gücü kalitesi arasındaki ilişki iyi bilinmektedir. Uzun süreli D vitamini eksikliği osteoporoz için önemli bir risk faktörüdür.
Kemik Erimesinde Ağrı Görülür Mü?
Osteoporozlu hastalar özellikle sırtta ağrı hissederler. Yaşlı hastalarda ağrı ve kas sertliğine neden olur. Kemik kaybı, iç yapıda bir azalma olduğu kadar kemik yoğunluğunda da bir değişiklik anlamına gelir.
Kemik Erimesi En Sık Nerelerde Görülür?
Osteoporoz genellikle omurga, kalça ve el bilek bölgelerinde sık olarak görülmektedir. Bu yüzden kemik ölçümü yapılırken özellikle bu bölgeler seçilir.